PC’den Mac’e yumuşak geçiş ya da teknolojik bir hikayenin durakları

Erdogan Aldemir
5 min readFeb 10, 2024

--

İşletim sistemleri konusunda kafası karışık olanlar için, ben de dahil, kendi tecrübelerimden yola çıkarak: Windows, Linux, macOS işletim sistemlerini kullanım, işlevsellik ve teknik olarak incelemek istedim. Hikaye kafa karışıklığından çıktı evet. Kafa karışıklığı bir hedefe ulaşmadan önceki en değerli safha çünkü kafanız karışıksa en azından bir şeyler üzerine düşünüyorsunuz demektir. Bu açıdan bu tartışma işletim sistemleri hakkında genel kafa karışıklığını giderme konusunda umuyorum otaya bir az da olsa bir şeyler koyacaktır..

2005 yıllarında çelimsiz bir Elektronik mühendisliği 1. sınıf öğrencisi olmamdan yola çıkarsak uzun yıllar keyif aldığım teknolojik araçların içindeyim sayılır. Genel kullanıma sunulmadan önce üniversite araştırmalarına konu olmasından birçok teknolojik ilerlemeyi daha emekleme safhasındayken takip edebiliyordum. Bu gerçekten büyük bir keyif. Yapay zekanın yaygın araçlara dönüşmesinden önceki evresi sınırlı kaynaklarla düşük katmanlı nöral (sinir) ağları üzerinde çalıştığımız 2010'lu yıllarında başında maceranın bu kadar nefes kesici olacağını sanırım hiçbirimiz tahmin etmiyorduk örneğin. Yine yüksek lisans yıllarımda geniş band fiber iletim teknolojileri, video-on-demand, mobil teknolojiler gibi son yıllarda muazzam bir büyüme gösteren konular da hakeza öyle..

Photo by Alex Chumak on Unsplash

Bu heyecan verici gelişmelere şahit olurken hepimiz, tahmin edersiniz ki çalışmalarımızı Windows tabanlı, hatta MsDos tabanlı komutlar kullanarak, sistemler aracılığıyla yürütüyorduk. Zira Windows bilgisayarların özellikle öğrencilik yıllarında daha ulaşılır olduğunu kimse yadsımayacaktır. Bunun nedeni birçok üreticinin farklı kalitede donanım üretmesidir. Fakat Windows kullanırken gerek donanım gerekse yazılım konusunda bir çok can sıkıcı sorunla karşılaşıyorduk. Evet Windows tabanlı sistemlerde — sunucular konusundaki büyük sorunlar son birkaç yıla kadar devam ediyordu — ciddi sorunlar yaşıyorduk. Bu sorunlara kaynaklık eden en kritik mesele, donanım üretici çeşitliliği ve bunu takip eden donanım mimarisi ile yazılım arasındaki uyumsuzluklar. Bu uyumsuzluklar bilgisayardan beklenen hız, işlevsellik, kullanım ömrü gibi çok kritik konularda kullanıcısını zor duruma sokuyor.

Fakat iyi tarafından baktığımda Windows son yıllarda özellikle nitelikli bilgisayar kullanıcılarına — yazılımcı, teknik uzmanlar, bilgisayar uzmanları gigib — yönelik birçok adım atarak biraz da olsa iyiye doğru yol aldığını belirtelim. Bunlardan en önemlisi GitHub platformunu satın alması ve geliştirmesi, Visual Studio yazılımını ücretsiz olarak (VS code) gelişmiş eklentilerle sunması — 2015 yıllarında sadece C/C++ için kullanılabilen ücretli ve çok hantal bir yazılımdı — olarak sayılabilir. Bunlara ek olarak android ile olan işbirliğini geliştirerek Windows ekosistemine Android mobil cihazları entegre etmesi de çok ciddi bir adım olarak not edilmesi gereken bir madde. Ana başlıkların üzerinde özellikle genç meslektaşlarımın düşünmesini ve bu iyileştirmeleri incelemelerini tavsiye ederim.

Son zamanlarda az da olsa macOS tabanlı sistemleri deneyimleme fırsatı buldum. Yıllarca Linux kullandığımı da göz önüne alırsak. Şunu belirtelim ki macOS işletim sistemleri BSD tabanlı bir UNIX sınıfı üzerine kurulu kapalı kaynak kodlu bir işletim sistemi. Yani aslında UNIX kerneli üzerinde kurulmuş bir yazılım mimarisi tıpkı Ubuntu, Debian ya da Kali linux gibi. Hem Linux hem de macOS sistemlerim avantaj ve dezavantajlar, kullanım kolaylıkları ve teknik altyapıları üzerinden devam edelim.

designed by Author

MacOS bilgisayarlardan bahsetmeye başladığınızda elbette hem donanım hem de yazılımın bütünsel olarak değerlendirmek gerek. Bilindiği üzere muazzam bir yaklaşımla Linux kerneli üzerine geliştirdiği macOS işletim sistemlerini yine ana mimarisini kendisinin kurguladığı bir donanım üzerinden sunuyor Apple firması. Burada donanım mimarisi ve yazılım uyumsuzlukları gerçekten minimize edilmiş benim deneyimlediğim kadarıyla. Ortaya gerçekten verimliliği üst seviyelere çıkaran bir sonuç çıkmış. Örneğin mac kullanıcılarının fark ettiği Safari ve Chrome hızlarındaki bariz farklar tam olarak bu nedenden kaynaklı. Bu nedenle 3.parti yazılım kaynaklarının, — office, firefox, chrome, photoshop gibi— mac üzerinden çalışmasında bazen hız ve işlevsellik kaybı yaşanabiliyor. Bu cümleyi şu şekilde de tekrar ifade etmek mümkün: doğrudan macOS için tasarlanmış ya da gömülü yazımlar — safari, pages, numbers, mail, Ulysses gibi.. — harika bir verimlilik ve optimizasyonla çalışıyor. İşte bu noktada kısa da olsa edindiğim tecrübeler gerek donanım noktasında gerekse yazılım noktasında Apple firması Microsoft ile mukayese kabul etmeyecek bir derece başarılı. Bu bakış açım tamamen mühendislik ve teknik bakış açılarından yapılmış.

Macbooklar için eleştirilebilecek noktalarda ise Android işletim sistemi ile haberleşmesindeki protokol uyumsuzlukları. Bu Apple’ın en netameli konularının başında geliyor. Teknolojik olarak standartlara ve teknik uluslararası protokol uyumlarında bazı gereklilikleri karşılamadığı için adil rekabet kanunları açısından hukuki sorunlarla da karşılaşıyor firma. Sorunu daha net ortaya koyarsak, android ile Bluetooth protokol uyumsuzlukları ve USB-C (type-C) bağlantısını uzun yıllara erteleyip Lightning (connector) bağlantısında ısrar etmesi gibi konularda eleştirilerin odağı olmuştur.

macbooklardaki sade ve şık tasarım çoğu pc de olmayan bir özellik

Donanım açısından birçok profesyonel eleştirileri uzun zamandır yapıyorduk. Tabi bu sırada Linux kernel tabanlı dağıtımları kullanma fırsatımız da oluyordu. Şimdi özellikle bilgisayar işletim sistemleri konusunda genel kanımı ve kullanıma yönelik biraz da teknik deneyimlerden bahsedeceğim. Linux kerneli kullanan işletim sistemlerinden Ubuntu, REDhat, Kali Linux ve Debian… Linux kerneli üzerine kurulmuş yüzlerce işletim sistemi var. Bunlardan biri de Tübitak tarafından geliştirilen Pardus. Bu işlerim sistemlerine bakıldığında özellikle donanım tasarım ve işletilmesinde, örneğin bir server ya da web sunucusu, grafik arayüzlerinin hantallıklarını bir kenara attıkları için çok verimli yapılar kurulabiliyor. Masaüstü kullanıcıları için KDE ve GNOME arayüzleri ile son yıllarda son kullanıcıya da hitap eden Ubuntu, Mint gibi işletim sistemleri evlere girmeye başladı. Linux hikayesi uzun ve eğlenceli bir hikaye. Bu işletim sistemlerinin en önemli özelliği açık kaynak kodlu olmaları, diğer bir özelliği toplulukları saymazsak ticari bir şirket tarafından geliştirilmemeleri ki Ubuntu bunlar arasında ististna. Genel olarak mühendislik tasarımları, IoT, server ya da otomasyon sistemleri gibi mühendislik tasarımlarıyla ilgilenmek isteyenlerin mutlaka kullanmasını tavsiye ettiğim bir kernel Linux. Bu nedenle çok kritik. Belirttiğim gibi masaüstü son kullanıcılar ile hala barışmamış olması aslında asıl hedef kullanıcılarının evinde film izlemek için bilgisayar alanlar değil daha çok sistem geliştirme üzerine çalışan yazılım ve donanım uzmanları olması. Bu nedenle de kullanım oranı olarak düşük seviyelerde kalmış sistemler ama son yıllarda artan bir kullanıcı kitlesi olduğu açık çünkü son istatistikler ilk defa %3'ün üzerine çıktığına şahit olduk.

Genel olarak yaygın kullanılan işletim sistemleri üzerine kısa bir değerlendirme yaptım. Genel işletim sistemleri ve kullanım yüzdelerine bakıldığında genel bir fikir edinilebilir.

Şunu belirtmeliyim ki aslında herbir işletim sistemi amaç ve kullanım açısından kendi kullanıcısını buluyor..

--

--

Erdogan Aldemir

English | Türkçe... PhD on medical imaging, keen on writing and photography, aka need to froze the values | Tıbbi görüntüme doktora, çok da fotoğraf ve yazı.